Sayfalar

19 Ocak 2016 Salı

Kuş Bakışı Olacaktı, Ama Karga Bakışı Oldu..

Karga bakisi..
Kar güzelidir, masalısıdır, dinlendiricidir, romantiktir, beyazdır, masumdur.. Sessiz sessiz yağsada, sesi vardır duymak istersen. Böyle soğuk ve berrak kokusu vardır hatta.. Yağmur ve dolu gibi ıslatmaz, acıtmaz. Böyle hafifçe düşer saçlarına, yada kirpiğinin ucuna.. Ağaçlar, köprüler, çatılar bütün kent gelinlik giymiş gibi olur. Birde günlerden pazar ise seyre doyamazsın. Bende doyamadım zaten. Aldım fotoğraf makinamı, seyre daldıklarımı çektim. Çok uzağa gitmemde gerekmiyor. Aynı yeri her gün çekebilirim, ve her seferinde başka poz verir sanki bu şehir. 

Kar iyidir, güzeldir, doğaya gereklidir evet, ama her yere, her şehire yakışmaz. Tıpkı bir mankenin üzerine cuk oturan güzel bir giysinin, bedenini tanımayan birinin giymesi, ordan burdan taşmış hali gibi olabilir.  
Burada güzel olmayan kar yada o giysi değil tabi. Altyapı. Üstyapı.. Yaşam koşullarına göre alan yaratabilmek.. Alt sağlam olunca üstte sağlıklı oluyor. 

İsviçre denince ilk akla gelen, dağlar, göller, kayak merkezleri, kış mevsimi. Kış turizmi önemli bir gelir kaynağı. 8 milyon nüfusulu kıç kadar bir ülke. Altyapısı mükemmel diye ahkam kesmeyeceğim. Öyle olmalı zaten. Hiç bir zaman çok kar yağdı diye okullar tatil olmaz. Bilmez yani buralarda okula giden öğrenciler. Ama çok sıcak olursa "hitzefrei" denilen olay var. Oda öğleden sonra 35 dereceyi aşıyorsa, okulların tatil edilmesi. Ama biz bunu İsviçre'de hiç yaşamadık. 

Dedim ya, kar iyidir güzeldir ama her yere yakışmaz diye, değiştiriyorum.. Kar her yere yakışır, ama her yer kaldıramaz, taşıyamaz.. 
Çok büyük metropollerde bu bir çile olabilir. Zaten zor işleyen trafik hepten beyaz bir arapsaçına dönebilir. Yada çalışan anne babalar, birden okulların tatil olduğunu öğrenince ne yapar? Nasıl organize olurlar? Şöyle bir şey var mı mesela? Valilik bir akşam ertesi gün okulların tatil olduğunu açıklıyor, resmi olduğu için çalışan anne yada baba o gün işe gitmeme gibi bir hakkı oluyor mu? 
Yada, herkes başının çaresine mi bakıyor? Konuya komşuya, ananeye, babaanneye, yada başka aile fertlerinemi bırakılıyor? Tamam zengin olanlar bakıcıya bırakıyor, ya öyle olmayanlar? Demek ki bi şekilde oluyor diyor düşünüyorum. 

Birde yolları kapanan köyler oluyor. Hasta insanların yada hamile kadınların hastaneye ulaşamadıkları. İşte böyle durumlarda kar romantik değil, çile halini alıyor. Çok eskiden iletişim çağının bu kadar etkin olmadığı dönemlerde filmlerde izlerdik böyle şeyleri. "Yol" filmi "Derman" filmi vardı mesela, karlı ve zorlu yaşamı anlatan. Sadece bir film der geçerdim. 40 yıllık filmler bunlar ama değişen bir şey olmamış.. Hala haberlerde aynı şeyleri görebiliyoruz. Heryere duble yollar yapıldı, fakat ulaşmak hala mümkün değil. Çok gelişti ülke!! 

Size bir sır vereyim mi? Bir yazının başı, ortası ve sonu olur değil mi? Ben anyadan girip gonyadan çıkıyorum. Yazı yazar gibi değil, konuşuyor gibi yazıyorum. Bazen iyi şeylerde yazıyorum ama her zaman yapamıyorum bunu. 

Ben aslında buralardaki kış mevsiminin güzelliğinden bahsedecektim? Ama bizim için rüya gibi olan güzelliği, ben kimine göre kabus olan kışa çevirdim. 

İşte bütün bunlar dünya genelinde yaşanan, ama ülkemizde daha fazla yaşanan olumsuzluklardan dolayı oluyor. Mutlu bi anı paylaşmak istediğimde yaşananlar köstek oluyor. 

Pazar günü masalsı bi şehri gezdiğimi, gördüklerimi fotoğrafladığımı, şehrin sessizliğini, güzelliğini, romantikliğini Rosengarten tepesinde Bern'i ararken birden kar bastırınca Bern'in kaybolduğunu, ama yarım saat sonra belli belirsiz olan kuş bakışı Bern'in yavaş yavaş güneş'le birlikte gün yüzüne çıkışını hem anlatacak hem fotoğraflarla kanıtlayacaktım.. Olmadı. Artık instagramda yapacağım bunu. Orası tam yeri. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder