Sayfalar

4 Haziran 2017 Pazar

Kolyemin zinciri kopmus..

İçimde havalar gibi sıkkın. Bun bir hava. Sonra şimşekler çakıyor ama gök gürlemiyor, gürleyemiyor.. Aslında çaksa şimşek, gürlese gök, ardından bir yağmur, durulur ortalık. Öyle olmuyor ne gökte, ne içimde. 
Böyle durumlarda bir kolyem vardı benim, elime alır, okurdum üstünde yazılanı, iyi gelirdi. Onu aradım. Zinciri kopmuş. İlk Tr tatilinde onu tamir ettirmeliyim. Sevdiğim ve hikayesi olan bir kolye benim için. Hatta o kolyeme bir post bile yazmıştım çok eskilerde. Sevdiğim yazılarımdan biriydi.. 

Şöyle; Fıkra gibi bir hikaye.. Üstelik yaşanmış.. Annemin kuzeni.. Ayhan abi.. Karikatür gibi adamdır.. Tipik bir karadeniz erkeği.. Kızılımsı kıvırcık saçları vardi benim çocuklugumda... Şimdi tepe açılmış.. Göbekli.. Görkemli bir laz burnu.. Ben buradayim diyo adeta.. Bunsuzmu bunsuz.. Çalışmak mı? O'da ne? Lügatında yok. 

Neyse,  bu Ayhan abi, ailesinin zoru ile bir işe giriyor ama ertesi gün sudan sebeplerle "goyarum a...." deyip bırakıyor işi.. Bir değil, üç değil, beş değil, defalarca oluyor bu. Hiç bir yerde dikiş tutturamıyor.. Fakat bu umrunda bile değil.. Adam bildiğiniz tembellik abidesi Oblomovun çakması..

İşte bu "goyarum a...." sözü, bizim ailede özlü sözler içinde yerini alıyor..  Nietzsche gibi, Freud gibi, Oskar Wilde, vs gibi;)) ne zaman olumsuz bir şey olsa, "amaaaan, goyarum a...." der, olayı basite alır, güler geçeriz.. 

Bir ara yine kızkardeşimle İstanbul'da tatildeyiz.. Kendime bir kolye almak istiyorum.. Ama üzerine yazı yazılabilecek bir kolye olsun istiyorum. O zamanlar birde "in" di bu kolyeler. O ara yine bazı terslikler olmuş. Kolyenin üzerine ne yazdırsak diye hiç düşünmüyoruz.. Aklımıza gelen ilk şey Ayhan abinin o sözü oluyor.. O günün mana ve ehemmiyeti ile bire bir örtüşen o yazıyı yazdırıyoruz kolyeye.. 

Tabi böyle bir kolyeye sahip olmak o kadar kolay değil.. Maddi anlamda söylemiyorum. O yazıyı yazdırmak hiç kolay değil. Kuyumcu nasıl bir anlayışta? Bi kere, tanınmamış bir kuyumcu olacak. Espiriye açık olacak.. Anlayışlı biri olacak. Kafa dengi olan kardeşimin eşini  görevlendiriyoruz bu iş için. Şansımıza kuyumcu ile bizim enişte hemşehirli çıkıyorlar.. Lazlari ve espirilirini anlayan bir Karadenizli yani. Kuyumcunun bile hoşuna gidiyor bu yazı. Belkide o günden sonra bu yazıyla satış patlamasi bile yapmiş olabilir:)) tabi Ayhan abinin bundan haberi bile yoktur..:)) adam telif hakkından belkide zengin olurdu:))Bu Ayhan abi filozof gibi adammış dedik, kardeşimle.. Sözleri kolyelere yazılıyor artık:)) 

Bir kaç yıl önce Mehmet Cengiz diye biri bu "milletin a.... koyacağız" dediysede, benim nazarımda Ayhan abi kadar adam olamadı.  

Ayhan abi mi?? Onu en son 7-8 yıl önce görmüştüm.. Adam emekli olacağı yaşta çalışmaya başlamıştı.. Bulunduğu yere universite açılmış... İşte orada bir işte calışıyormuş.. Görenler anlatmıştı.. O üniversitenin müdürü yada rektörü gibi bir şeymiş:)) yada o kendini öyle sanıyor.. 

Hani bazi anlar olur... Mutsuz olursunuz.. Keyifsiz olursunuz.. Olanca dert sizin üzerinizdeymiş gibi gelir.. Bir çıkış bulamazsınız.. Veya hayatı tiye mi almak istiyorsunuz? İşte öyle anlarda bu kolye birebir. Şöyle baş parmakla, işaret parmağının arasına alıyorsunuz akasını çevirip "amaaaan"diye başlayıp koylenin arkasındaki o iki kelimeyi okuyorsunuz. . Sonrası mı..? İçte bir rahatlık, bir huzur, bir mutluluk, bir banane durumları..

15 yorum:

  1. Hahaha, bizim ailede de bu gibi durumlarda "Boş veeer demiş" denir. Bilgiç ilk okuma öğrendiğinde bir kitapta bu cümleyi öyle güzel ve tam vurgusuyla okumuştu ki hepimizin diline dolandı :)

    YanıtlaSil
  2. Bu yazı tam da öyle bir zamana denk geldi bak. Yüzümde kocaman bir gülümseme ile okudum. Seni de o kolyeyi taktığın için ayrıca tebrik ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman şöyle derin bir iç çek ve sende goy olumsuzluklara 😀
      Kolyeyi takmakta bir şey yok. Laz şivesi ve el yazısı ile yazıldığı için kolay okunmuyor. Ne yazıyor orda diyene, oku bakim ne yazıyormuş diye yaklaştırıyorum gözüne. Gözleri kısık okumaya başlıyorlar. Zar zor anlayıncada basıyorlar kahkahayı😀

      Sil
  3. Ayhan abi tam sevilmelikmiş :)))
    Bazı insanlar vardır ki yaptıkları şey dünyanın en kötü şeyi olsa bile onun masumluğuna inanır ve yakıştırırsınız ya... İşte sanırım öyle insanlardan :)

    Kolyeni bence de ilk fırsatta yaptır... Anlamı iç ısıtan cinsten ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet evet, tam tarif ettiğin cinsten bu Ayhan abi😀 Daha ne hikayeleri var?
      İlk Türkiye ziyaretimde ilk işim kolyemi yaptırmak olacak. ❤️

      Sil
  4. Ahaha! İyiymiş hikaye çok. Ben de Ordu'luyum, tahmin ediyorum Ayhan abinin hallerini:-))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi Karadenizliler halden daha bi iyi anlar😀

      Sil
  5. Hahaha anlamlı ve rahatlatıcı olduğu kesin. Keşke kopmasaymış ama yine de yapılmayacak şey değil sonuçta. Ayhan abinin de kulakları nasıl çınlamıştır şimdi :)

    YanıtlaSil
  6. Evet ya, "habu siçtuğum gulaklarım niye çınlay" diyordur😀

    YanıtlaSil
  7. İyiymiş ya! bana da lazım öyle koy koylu bir komik kolye o zaman. :)

    YanıtlaSil
  8. Bir de aklıma geldi yorum yazınca: "Gezen mi, okuyan mı çok bilir?" derler ya! Bol bol site gezen sanırım daha çok öğreniyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demekki her zaman gezen iyi bilirmis, blogta olsa;)) Hosgeldiniz o zaman.

      Sil
  9. ha haaa çok güzeldiiii :)

    YanıtlaSil